25 Mart 2013 Pazartesi

Aman dikkat...

          Can ile aklımı çıkaracak bir olay yaşadık. akşam yemeğine babamları çağırdım. yemek telaşının yanında Can'da klasik olarak kendinden başka birşeye fazla ilgiye gıcık kapmış ve sürekli peşimde onla ilgilenmemi istiyordu.Benimde aklıma bir gün önce Can ile dikeriz diye aldığım çiçekler geldi.Hadi dedim düdüklüyü ocağa koyduktan sonra oğlumla çicek dikelim onunda havası değişsin.ben balkonda canda kapının diğer tarafında salondan bana bakıp laf atıyor, ben dikiyorum o şöyle böyle anne diyor.o günde hava çok rüzgarlı, bir anda kuvvetli bir rüzgar esti ve topraklar evin içine uçuşacak diye sürgülü kapıyı biraz daha sürdüm Can'ada durumu açıkladım. Can'da sen rüzgar esiyor diye cam kapıyı tamamen sürüp kapıyı kapat kolu şak diye çevir. ve sonuç kapı kitlenmiş oldu.Can içerde ben öylece balkonda, içerde henüz daha altı bile kısılmamış ocakta düdüklü. Yanımda cep telefonu yok!Aklımı yitirecektim.O can havli ile Can'a bağırdım naptın çabuk aç diye Can'da korkup geri çekilmezmi.Allahım napıcam şimdi camımı kırsam diye geçiriyorum aklımdan, bir yandan da Can'ı ikna etmeye çalıştım gel oğlum korkma açabilirsin diye, kapatması kadar kolay değil çünkü kolu açması. neyse ki ikna gücü ile can yavaş yavaş açtı kilidi :) Ama ömrümden ömür gitti.Artık her türlü kapı açılıp kapanabiliyor, Dikkat...Can'a arkamızı dönmeyeceğiz demekki...

23 Mart 2013 Cumartesi

Kitapçıdaydık...


        Can ilk defa bir çocuk kitapçısına gider orda 2 saatini geçirirde bunu yazmamak olurmu? Bugün izmirin ilk çocuk kitapçısına gittik canla. birkaç ay oldu açılalı ve ben ne zamandır götürmek istiyordum can'ı lakin endişelerim vardı erkenmi diye ama artık 2 yaş olunca ve haftasonu annelere Psikolog ve Oyun Terapisti Şeyma GÜRNAL'ın oyun terapisinin evdeki uygulamalarının anlatıcağı seminer varken... Canla sürekli ne etkinlik yapacağını düşünen bende bunu kaçırmak istemedim hem vesilesi ile Can'ıda götürecek, baktık sıkılıyor babası ile alsancakta gezer diye düşünmüştüm.lakin fena geçmedi, hem benim için çok faydalı oldu hemde Can eğlendi. orda çocukların zaman geçirebileceği birçok şey düşünülmüş...Can puzzle yaptı, kitap okudu, resim yaptı en sonundada kitap seçip ordan ayrıldık.


Güzel bir gün oldu en azından ikimiz içinde hem yararlı hem keyifli...

20 Mart 2013 Çarşamba

Sulu Boya...

              Annesinin ilgi ve yetenek keşfindeki çalışmaları süren sevgili oğlumun bu hafta tanıştığı malzeme SULU BOYA... Ben çocukken çok severdim kendilerini sürümü kolay, böyle fırçalı falan bir havalı gelirdi bana...Lakin annem pek evde yapmamızdan hoşlanmazdı çünkü illaki bir kaza olur o boyalı su dökülürdü... Bizde can ile duvara büyük bir resim kağıdı yapıştırdık sulu boya yapmak için maksat çocuğum olaya ressam havasında başlasın ;)

           Ben çok seveceğini düşünüyordum lakin 10 dakika sürdü bununda havası ve o süredede bir türlü olması gereken su-boya-kağıt sıralamasına tam uymadı önce su sonra boya ki tek bir boya değil fırçayı birbirine gezdirdiği için tez zamanda hepsi her renk oldu, sonra tekrar su sonra belki kağıt...sanırım can boyama değil su ve boya kısmından zevk aldı bu etkinliğin. tüm gün kaldırmadım boyayı suyu yerinden ki izliyim diye ama gün içinde 1-2 kısa deneme daha yapıp bıraktı bugünse hiç aklına bile gelmedi, istemedi henüz...Neyse acele etmemek lazım daha yeni tanışıyoruz...


          Etkinlik yapmaya başlamamızdanda anlaşıldığı üzere canla evdeyiz, okula gitmiyorum. anneannemiz ümreye gitti, 2 hafta yok:( Gurbette ve annesi yakınında olmayanların işi zor anladım. Tüm gün gittikce bilinçlenen bu cüce ile zaman doldurmak zor, o yüzden faydalı bişeyler bulmaya çalışıyoruz hep...Kurabiye ve pasta yapımınıda seviyor can.Zaten mutfakta yaptığın işe onuda katmazsan işin zor, yemek, pasta ne olursa onada görev veriyorumki zaman kazanayım. Dün daha önce esralarda ilk defa gördüğü lor kurabiyesini çok beğenmişti. o yüzden yapayım dedim belki yer. hamuru pek ellemek istemedi ben verdim ama o oynamadı.  En son fırça ile kurabiyelerin üstüne yumurta sarısını sürmek hoşuna gidiyor ama daha öncede puaçalara sürdüğü için tecrübeli çocuğum...Ama hazin sonuç pek yemedi kurabiyeden oysa çok umutluydum :( Nafile bu umutlarım biliyorum ama işte belki...

12 Mart 2013 Salı

Can ve yeni yaş...

          Can gittikçe enerjik olmaya başladı, hayır eskiden de enerjikti ve yetişemiyordum şimdi hiç yetişemiyorum...eve girer girmez minderleri devirip koltuğun tepesine çıkıyor, düşmeler arttı. bir yeri acıyınca hemen kanıyor diye geliyor, Öpüp iyileştiriyoruz. Geçen 2 yaş aşısına gidicez, ona anlattım. zaten doktora gitmeye pek meraklı.bu evde hava atıyordu orda tartılıcaz, muayne olucaz, iğne olucaz diye.Daha kapıdan girer girmez su koyup mızıldanmaya başladı. Caliou'da aşı olmak için bizimle gelmişti ama canı çok acıyınca ona yapılmasını istemedi.merhametli oğlum benim. Birde gece ağlayarak uyanıp pantolonum nerde demeye başladı, 2 yaşında kıyafetlerine bu kadar düşkün başka çocuk var mıdır bilmem...  Yanlız hakikaten çocuklaşmaya başladı artık bebeklik bitti görünüştede... Eve bir papağan var sanki ne desek tekrar ediyor. uzun cümleleri tekrar etmeye çalıştığında çok komik oluyor. 

     Birde doktorda muayene etmeyi öğrenmiş, sırtımı gögsümü dinliyor öksür diyor sonrada uzunca "pekiiii" diyor başka bir işleme geçiyor tam bir ciddiyetle...

      Tam uykuya dalmadan önce kalkıp annem beni uzun öp diyor, öpüyorum yatıyor tekrar kalkıp öbüründende diyor eriyorum...
   
        En çokta biri birine sarılıp öpünce kıskanıyor, benim kocam diyorum mesela hemen babasının boynuna atlayı benim kocam diyor, bizim yakınlaşmamıza hiç tahammülü yok.
      
        Büyüyor ama yeme konusundaki zorluğu huysuzluğu hiç değişmiyor, Geçen sabah uyandı yataktan kalkmıyor, hadi kahvaltın hazır can diyorum. "Yok yok uyanmadım ben daha uyuyacağım diyor" Tam bir zıpır...

3 Mart 2013 Pazar

Party time...


Epey koşuşturmacalı, yoğun günler geçirdik.zira canın yeni yaş kutlamalarına az kalmıştı. conceptimiz çok önceden belliydi aslında:Wİnnie The Pooh :) hemen afiş,cupcake, su, parti süs hazırlıklarına başlandı, gülcan teyze çok yardım etti bize...Ardından hazır parti malzemeleri canın kıyafeti, parti yerinin ayarlanması, ikramlar, parti yerinin süslenmesi, video ve müzikler derken çok yorucu 2 hafta geçirdim.ama çoook tatlı ve keyifli bir yorgunluktu. Can partisinin olacağını günler öncesinden öğrendi. bütün hazırlıklarda yanımdaydı ve çok fazla arıza çıkarmadı...PArtine kimleri çağırmak istersin dediğimde Kerem, Ömer, Alp, Aras... sırası ile arkadaşlarını saydı hep... parti günü tabikide koşuşturmacadan etkilenip benim sabah saatlrine çekmeye çalıştığım öğlen uykusunu uyumadı, sonra hazırlandık ve parti yerine gittik, Allahtan hava güzeldi. Can bana daha girişte poz vermeye başladı...





Çok uzun süre benimle dans etti, Dahası ilk defa gördüğüm bişey yaptı, abileriyle gam gam style oynadı. (eve gelincede açtım müziği ama yok hiç oralı olmadı, bütün olay abilerle oynamakta)

Partinin sonuna doğru  esas amacımız olan bahçede oynama kısmına geldik. Can bu esnada ben ve babasının yanında olmadığımız bir anda ufak bir kaza atlattı(ben buna nazar çıktı diyorum) Kaydırağın en üst merdiven basamağına çıktıktan sonra kaymaktan vazgeçiyor ve inmek için geri yönelip düşüyor o yükseklikten 1 saat kadar ayağını masamadı ve mızıldandı.Neyseki sonrasında arabaların cazibesine pek fazla dayanamadı...


Ve günün sonunda misafirlerimize hediyelerini dağıttık. Çok keyifli bir partiydi. Can herşeyin farkında idi. Gece uyurken bile hala sayıklıyordu...Partim vardı...Arkadaşlarım geldi...pasta üfledim...Hediyeler geldi...:) benim için bundan güzel bir mutluluk olamaz...

1 Mart 2013 Cuma

2 yaş...


           İlk kokunu duyduğumuz günden bu yana 2 sene geçti... İki senedir hergün şükrettik bizi annen ve baban olarak seçtiğin için...Bize can oldun birtanem...Canımızın ta kendisi oğlumuz iyiki doğdun.seni çok seviyoruz.