26 Haziran 2013 Çarşamba

Vişne Reçelimiz :)


              Valla yapcak birşey yok tatil başladı bütün gün evde sıkılıyor çocuk...Etkinlik şart, iş yapmakta şart.Hal böyle olunca sevgili oğlumla sıvadık kolları annemin verdiği bahçe vişnelerini reçel yapıcaz. Can saplarını ayıklayıp bana uzattı bende çekirdeklerini çıkardım. yarım kilo vişneyi büyük ciddiyetle tamamladık.Sonra üstüne şekeri koyup beklettik. Can öğle uykusuna yatarken bende kısık ateşle ocağa koydum reçeli yavaş yavaş kaynasın diye... Eeee senmisin güzel vişne reçeli yapma hayali kuran sevgili oğlumun o gün öğle uykusuna dalmayacağı tuttu, çok uzun süre kaynayan vişneler ise ağda kıvamını aldılar bile... Emeğimize çok üzüldük çok...Neyseki can yemek yemeği sevmediği için vişneler nerde reçeli yiycem falan demez.Bide tuttursa ayıkla pirincin aşını...İşhtahsız çocuğunun olmasının faydaları;)

22 Haziran 2013 Cumartesi

Ağacada çıktım...

          
 Bu hafta sonu çeşme'ye geldik nihayet. Can özgürlüğünü ilan etti istediği gibi çıkıyor giriyor eve-bahçeye... Tabi izmir'de dışarıya mutlaka biri ile çıkabildiğinden buradaki başına buyrukluk ona pek keyif verdi. Rüştünü ispat etmiş gibi bir havalar sormayın gitsin... Yazlığa gidicez diyip duruyordu günlerdir anneannesinin ve dedesinin anlatmasından ama geçen yazdan pek birşey hatırlamıyor sanırım. Çünkü bir yere 2.gidişimizde bile hemen daha önce gelmiştik buraya der can. Neyse deniz fikri konuşurken her ne ladar sempatik gelse, suyu çok sevsede denizi görünce sanırım büyüklüğünden dolayı ona ürkütücü geliyor. Bu hafta sonu denedik ama girmek istemedi, bizde üstelemedik. Biraz babası ile kum oynadı ama ona bile gönlü yoktu ki pek, gidelim hemen dedi sürekli...Ve ağaçlarda kayısılarımız olmuş...Çocuk olup da ağaca çıkıp meyve koparmamak olur mu? Can her ne kadar merdiven yardımı alsa da ağaçtan kayısılarını topladı bugün... Tadına baktımı diye soranlara cevap verme gereğini bile duymuyorum...Can yemeği değil ikramı seven bir çocuk bunu artık anlamış olmalıyız... Ve tabi   ki kayısının tadını hala^ bilmiyor benim miniğim...

15 Haziran 2013 Cumartesi

Vapur sefamız...


                   Oyun gurubumuzun bu yıl için son etkinlik günü...Bundan sonra herkez biryerlere dağılacak tatil için jübileyi çocuklara ilk ve değişik gelen bir etkinlikle yapalım dedik. Arabalı vapur ile bostanlıya gidelim hem vapurla tanışşınlar bu ulaşımı da görsünler hemde bostanlıda çok güzel ve büyük bir park varmış iskelenin karşısında orada da oynasınlar dedik... Saat 15.20 vapuruna ucu ucuna yetiştik ama hepimiz yetiştik :) Çok keyifliydi, çocuklar çok sevdi vapuru... Parkta da çok eğlendiler takiiii Burağımız düşene kadar. Düştü ve çok üzün süre ağladı...Sibel hemen hastaneye götürmek istedi ki ne kadar haklı olduğunu götürünce anladık. Kol 3 yerden kırık ve alçı :( Çok üzüldük...Hani diyoruz ya biraz rahat bırakmak lazım bir tarafı kırılsada çok zor yaaaa...Gerçi olacaksa oluyor, şans biraz...Can çok üzüldü...Her yerde, herkese bunu anlatıyor kuzum...