25 Şubat 2013 Pazartesi

Git sen Babamla uyuyacam...

 Hayır anlamıyorum gecenin bir vakti etinden parça koparılırmışçasına anne diye ağlaman yanına geldiğimde de susmayıp 15 dakika sonra bana ağlayarak git sen babamla uyuycam demen ve 6 saat içinde bunu 4 defa yapmanın anlamını anlayamıyorum. Sabah uyandığında bile pis pis sırıtarak babamla uyudum ben diyordun. Hayır uyu hiç bir itirazım yok hatta hep uyu ama beni neden çağırıp duruyorsun? bazen diyorumki bu cüce bizi iyice elemi geçirdiki...Ama sonra bakıyorum çokta large değilim yani çevremdeki ailelere bakınca can'a nerde ne yapması gerektiğini, hayırı, sakıncalı şeyleri zamanında öğreten bir anneyim ben ama gel görki bu işgencelere maruz kalınca insan düşünmeden edemiyor... Mesela gece uyuturkende öyle, kim uyutuyorsa diğerini istiyor bunu bahane ederek kalkmaya çalışıyorsun... Taktik aynı ama bunu gecenin bir vakti derin uykudan uyanıp o kadar ağlayarak kendine öncelikle bunu yapmanın anlamı ne oğlum!!!

11 Şubat 2013 Pazartesi

Tatil bitti...

       Tatil bitti...ve görüldüğü üzere ben tatilin bir başında birde sonunda yazabildim bloga. halbuki evdeyim tatildeyim hergün yazarım diye düşünerek yanılmışım. okulda daha rahatım be...bak mesela şu an tenefüsteyim üstelik bu 10 dakikalık tenefüs, fıstık gibi çayım yanımda bloga yazıyorum... Şansımıza havalar çok güzeldi bu tatilde bizde geçen sömestredeki gibi eve hapsolmak zorunda kalmadık can ile. hemen hemen hergün çıktık. genelde abileri ile beraber oldu can. ya onlara gittik yada bir yere götürdüm onları... Can abilerini çok seviyor :) Alllahtan onlarda can'ı. birçok şey öğreniyor onlardan(keşke yemek yemeğide öğrenseydi) Mesela tuvalete girince klozet adaptörüne hep pantolonu ile oturup yapıyormuş gibi numara yapıyordu. ama abilerinden bu tatilde görmüş artık pantolonunu indirip adaptöre oturuyor:) Birde geçen adaptörün ortasına masucuktan poposunu sildiği tuvalet kağıdını buruşturup atmış sanki sifon çekilecekmiş gibi:)
      Artık yanımda sanki büyük bir insan var gibi her dediğimi anlıyor, ona göre davranıyor, tepki veriyor tepkilerine kararlarına uygun cevaplar veriyor. O ilk kurduğun uzun cümleleri duyunca hem hoşuma gidiyor hemde şaşırıyorum bir yandan. bundan bu cümle nasıl çıktı der gibi bakışlarım bundandır. Benime sokakta yürüyor.Ara ara annem diye seslenip yüzünle sevimlilik yapıp devam ediyorsun havalı havalı yürümeye sanki çok büyük bir iş yapıyormuşçasına kararlı, mutlu...Büyüyorsun be kuzum seninle daha çok vakit geçirdikçe bunu daha iyi görüyorum. Büyüyorsun ve ben her gün bir önceki günü özlüyorum...


1 Şubat 2013 Cuma

Terrible Two başlıyor...


               Can büyüyor, büyürken de  çocuk olmanın, tek olmanın, çok sevilmenin farkına varıp bunu kullanmayı demek istemiyorum ama çok sevilmesininin keyfini çıkarıyor diyim bari... İstediğini elde etmek için tüm şirinlik hallerini kullanıyor önce, ardından  gidip aynada çalışıp kendini kontrol ettiği yalandan ağlama sahnesiyle sürdürüyor talebini baktı kimse oralı değil iki yol var ya tepiniyor yada sanki demin yırtınan o değilmişçesine oynamaya devam ediyor.

              Şu meşhur Terrible Two bizim eve girdi bence...Gece uykusuzlukları, önceden hiç olmayan korkuları, talepleri, inatları arttı canın...Ve tabi erkek çocuk büyüdükçe anneye daha düşkün olur diyen teyzelerimizide yanıltmadı Can'da...Mesela banyoya gircen deyince koşan çocuk artık girmemek için otuz takla attırıyor bize...Uykusu olmasına rağmen uyumaya direniyor...yada daha çok kucağıma gelmek isteyip benim ondan başka hiç birşeyle ilgilenmememi istiyor...Öfke krizlerimizde başladı...Ama bunlara hep hazırlıklıyım...Sabır SAbır SAbır...Eğer dinliyorsa ona anlatıyorum dinlemiyorsa krizi kendi kendine atlatmasını bekliyorum...Henüz bir faciya yaşamadık...

Can: Babaaaa koş öp uyuyom...çabuk öp babaaaaa

Yukarıdaki cümle canın uyumadan önce kaytarmak için babasına son çırpınışı...:)

Not:Baba canı bu cümleden önce 5 dakika öptü...