1 Mart 2014 Cumartesi

İyiki doğdun CAN'ım...

Salih Bey hemen almamız gerekiyor, riske atamayız dediğinde çok korkmuştum.
Nasıl ya demiştim şimdi gidiyoruz ve eve artık 3 kişi dönücez. 
Oysa çok hazırım sanıyordum seni beklerken, değilmişim o an anladım.
Bir daha hiç birşey eskisi gibi olmayacak demiştim, herşey değişecek, biliyordum...
Değiştide...Hemde herşey...
Ama hani annelerin klasik lafı vardır ya: Kokunu duyunca...
seni ilk gördüğüm andan itibaren zaten artık ben ben değildim ki...
Senin annendim ve bu mutluluğun tarifi yok...

Hani aniden yanıma gelip "Fatoş ben seni çok seviyorum biliyormusun" diyorsun ya..
hani "ayrılırken alt dudağını büzüştürüp seni çok özliycem" diyorsun ya...
Hani "Yanlış birşey yaptığında bana sokulup bilmiş bilmiş 'bazen olur böyle şeyler' diyorsun ya
Uykuya tam dalarken aniden fırlayıp "Seni öpmeyi unuttum" diyip minik ellerinle yüzümü tutup o minik dudaklarını değiriyorsun ya

Tüm bunların yanında 3 senedir yemek yemeyi reddedip, heryere kusup gecenin bir vakti halıları sildiriyor,
gözümün içine bakarak tuvaletini altına yapıyor,
Bütün her yeri dağıtıp, her evden çıkışımızda cinnet geçireceğimi düşündürüp,
Saatlerce ayağımda sallamama rağmen uyumayarak içimden ya sabır diyerek bana ne kadar sabırlı olabileceğimi gösterbiliyorsun ya

Bana sevgiyi, sabrı, yaşamayı sil baştan öğreten oğlum...

Can Can'ım herşeyim..
Yol arkadaşım...
Umudum...
İyiki doğdun be annem...
Seni çok seviyorum...