30 Nisan 2013 Salı

İtfaiyeci Sam :)

        Valla Allah razı olsun bu Sam amcadan bizim ev sayesinde hala var. Habire hepimizi kurtarıyor. Başımız sıkıştı mı hemen çağırıyoruz Sam'i sağ olsun koşup geliyor. Can'ın favorisi bu bu aralar.hatta bu uğurda ufak bir itfaiye seti aldık. bu setle sürekli oyun kurup düşen, çarpan, başına bir iş gelen diğer arabaları ve oyuncakları kurtardırtıyoruz....Hatta biliyorum çok kötü bir şey ama ben iştahsız zor bir çocuk annesi olarak o kınadığım tv karşısında yemek yediren annelerden biri oldum ve yemek saatlerini Sam amcanın saatlerine denk getirmeye çalışıyorum.Hemen arkasından başlayan Bora Usta ilede yemeğin kalanını toparlayıp, görevimi başarı ile hallediyorum, kimse kusura bakmasın...
      Sam o kadar önemli ki bizim için sadece yemek yerken işe yaramıyor, Sabah totosunda pireler uçuşan ve evden çıkmak zorunda kalan anneninde imdadına yetişiyor Sam amca, onla ilgili bir sohbete başladımmıydı aynı odada Can'ın gözler hemen faltaşı gibi açılıyor, bide bakmış uyanmış giyinmeye bile başlamışız :) 
       İyi ki varsın Sam Amca...

29 Nisan 2013 Pazartesi

Can'dan inciler....

          Bir titizlik bir titizlik bazen hayret verici...Dün parka giderken hangi topunu götürmek istersin dedim...Hiçbirini götürmeyelim pis olur dedi...Sonra ne yaptı dersinizi? Parkta saatlerce başka bir çocuğun topunu alıp oynadı....

          Bu titizliğini kıyafetlerini temiz tutma yada oyuncaklarını, odanı toplama konusundada sürdürsene sevgili oğlum... Ama nerde.....Pehhhh....
Can balkondaki civcivleri yıkar ve dolayısı ile kendiinide....

28 Nisan 2013 Pazar

Kocaman olmuş...

           Dün gece saat 4'e kadar kendisinde hiç bir uyku belirtisi görülmeyen Can bu sabah 8'de kalkmış hadi parka gidelim bak uyudum büyüdüm kocaman oldum dedi...şaka gibi....

23 Nisan 2013 Salı

23 Nisan...


         Can ilk bilinçli 23 nisanını kutluyor. Bizim okulda klasiktir 23 nisanlarda ki törene küçük çocuğu olan bütün öğretmenler çocukları ile gelirler. bekarken en çok bu törenleri sever ve bu resmi olmayan ritüeli çok beğenirdim.nihayet bir çocuğum oldu ve artık çocuk bayramına aklı erdi ve bende bu sene Can'ıda okuldaki törene götürmeye karar verdim.Aslında bir tek ben değil tüm oyun gurubu olarak katıldık törene, hem birbirlerini görünce o tanımadıkları insan kalabalığının olduğu bahçede rahatladılar. Kimseye kendini elletmeyen ve selam vermeyen sevgili oğlum tören başladıktan daha doğrusu müzik başladıktan sonra taki tören bitene kadar eline verilen bayrakla doyasıya oynadı, eğlendi...Daha devam edecekti ama tören bitti:(





          Törenden sonrada 23 Nisanın anlamına uygun olarak oyun gurubumuzla yeşillik olan onların keyif alacakları bir yere gittik güzelbahçe de. Palamutluk çok doğal ve güzel bir yer burası...akşamüstüne kadar doyasıya oynadılar, koşturdular...Onları görünce insanın canı çocuk olmak istiyor...

20 Nisan 2013 Cumartesi

Zor Çocuk!

            "Psikolog Eğitimci gül Çelik ile Çocuğum Yemek Yemiyor" konulu seminer vardı bugün. Hem Can'da geçen seferki gibi orda kitaplarla vakit geçirsin hemde ordan sonrada fuarda oyun gurubu ile pepenin gösterisine katılıcaz diye sabah düştük yollara.Gül hanım sağolsun çok iyi bir psikolog, ama anlattığı şeyleri uyguladığımı oda farkedince çok yapacak birşey yok, zaman dedi... Can'ı bir uzmana götürsemmi diye düşünürken bu konudaki uzman bir psikolgun beni dinleyip bu sonuca varması açıkçası beni rahatlattı, ama sonuç değişmedi sadece ben artık daha rahatım öyle ya ne yapabilirim ki? HİÇ... bir anne olarak üzerime düşeni yapıyorum kanımca...Zaman herşey gibi bununda ilacı...bazen hasta çocukların resimlerine denk geliyorum nette, fiziksel veya zihinsel engelli, Allahım diyorum nelerle uğraşıyor bu aileler bense... Şükredip, sabretmek tek çözüm...

          Bu hayalkurdum etkinliğimizin sonundada sıra Can'a kitap seçmeye geldi, hangi kitabı önerdiysem istemedi, taa ki Gergedanlar Krep Yemezki kiyabını sorana kadar birtek ona olur dedi, bende zaten biliyordum bu kitabı hemen aldım.Yanılmamışız can başından sonuna çok ilgiyle dinledi kitabı okuyunca...Favorilerimiz arasında artık :)

Ordan doğru fuara sözde pepe izlemeye ama gösteri çim alanda ve çoook kalabalık bir çocuğun ebeveyninin omzunda bile gösteriyi izleyebilmesi bile çok zor. Hüsran...Neyseki can çimlerin üzerinde kendi oynamaktanda keyif aldı.Hadi dedik bari Trt'nin çocuk şenliği kapsamında getirdiği diğer çizgi film maskotlarını görelim...Can eskisi gibi pepe sevmiyor, izlemekte istemiyor onu fuara getirmek için ikna etmeye çalışırken bile pepe değil cille, nane-limonu görmeye gidiyoruz dedim. Pavyonlara doğru ilerledik ama izdiham girmek mümkün değil küçücük bir kapı minicik çocuklar girmek için ezilip büzülüyor, o çocuklara daha şimdiden öğretttiğimiz medeniyete bakın sözde çocuklar mutlu olsun diye var bunlar. 2 defa 1'er saat ara ile denedik olmadı.Sonra bişeyler yemek için fuardan ayrıldık. Geri döndüğümüzde saat 5'e geliyordu. Bazı arkdaşlar hafta içi getirmeye karar vererek ayrıldı ama benim hafta içi bir daha bu yorgunluğu çekecek halim olmadığı için ha gayret diyerek hafif azalmış izdihama dalıp girdim ama içerde hiç maskot yoktu.Can bile pusetinden inmek istemedi okadar yani... Çıkışımız daha rezildi...Resmen ezildik...Pişmanlık...Böylece canım ülkemin bir organizasyonunu(Organizasyonsuzluğunu) daha görmüş olduk....

19 Nisan 2013 Cuma

Traşa başladık...

             Bizim oğlan 2 yaş sendromu değil ergenliğe girmiş megersem...Geçen mutfaktayım bir ara bakıyım diye çıktımki ne göreyim aynanın karşısında oyun hamurunun hamura şekil vermek için sürmeye yarayan aletini yüzüde gezdiriyor, annem napıyorsun dedim.ne dese buyurursunuz :
           "Sakallarım çıkmış traş oluyorum ben"...
İşte kanıtı :)

12 Nisan 2013 Cuma

Can'dan inciler...

Can merdiven çıkarken sendeler ve "Annem düşüyordum ödüm koptu" der...

Yolu gidip geri dönen can bize dönüp "Ben ters döndüm" der Meali: Geri döndüm...

Durduk yere ikide bir yalandan sümkürüp burununu silen Can bana dönüp "Anne ben hasta oldum okula gitmicem" der...

Geçen mutfakta yemek yaparken verdiği bir cevaba şaşıran ben "oğlum seninde bilmediğin yok bunu nerden öğrendin" dedim
Cevap: "okuldan öğrendim annem"

Not: Çevremizde okula giden hiç kimse yok bu arada...

3 Nisan 2013 Çarşamba

Can'dan inciler...

Canın bu aralar favori cümleleri:

-Birşeyle uğraşırken yapamadığında yada zor geldiğinde:
             "Kimse yokmu bana yardım edin lütfen" diye sürekli seslenmek

- Birşeye üzülüp,mızıldanıp yüz bulamadığında:
              "anne ben üzüldüm bak ağlıyorum bak, öp beni" diyerek sokulmak :)

-Evden çıkarken:
            Merdivenin bir üst basamağına sırayla ayaklarını dayayarak(aslında hiç bağcığı olmayan) ayakkabılarını bağlar gibi yapıp  "Bi dakka ayakkaplarımı bağlıyorum" demek

1 Nisan 2013 Pazartesi

25. Ay :)

     
 Bugün tam 25 aylık oldu bizim cüce... çok şey değişti bu ay özellikle son 15 günüde beraber geçirince(malum anneannemiz yoktu) onunla hem daha uzun vakit geçirdim hemde çok iyi gözlemledim. artık kendi kendine oynamaktan da keyif alıyor.Eskisi gibi bütün oyunlarına beni katmıyorsun canım oğlum. İtfaiye arabası(Nam-ı değer itfaiyeci Sam) ile polis arabası sürekli bir yarış halinde İtfaiye herkesi kurtarıyor bizim evde... Sana bişey yaptırmak eskisinden zor olsa da seni kandırma yollarını senle oldukça daha iyi farkediyorsun. sürekli bir yarış halindesin bu ay...kim kazanacak dedik mi hemen yola koyuluyor, yaptırmak istediğimiz çoğu şeyi yaptırıyoruz yarış halinde( yemek yedirebilmek hariç, onun için henüz formül bulunamadı, zaten pes ettim artık, büyümeni bekliyorum) yarışı kazanamazsan çok sinirleniyorsun sadece...bazen seni kızdırmakta çok keyifli olabiliyor... Ne yersin denilince sadece salatalık diyorsun, onuda öyle çok değil tırtıklıyorsun işte... sana okuduğum kitaplardaki resimlere bakarak sende bana anlatabiliyorsun o kitabı...sokak kapısına erişip kendin kolu çevirebiliyorsun artık...özel eşyalarımızın çoğu kayıp bu ayda, neresi zulan bulamadık...giyinmeye başlar başlamaz "nereye gidiyoruz" diye soruyorsun.birde bu ay doktor çantana sardın onsuz bakkala bile gidemiyiyoruz. Doktor Can Bey deyince pek hoşuna gidiyor. Mutfakta benimle yemek yapmaktan(yada ben yaparken oraları batırmaktan) çok keyif alıyorsun zaten senide işin içine bir şekilde katmazsam yemek yapmam mümkün değil.Caketinin mutlaka fermuarını evden çıkarken sonuna kadar çekelim istiyorsun, böyle bir takıntın oluştu anlamadım...Evde bir papağan varmış gibi sürekli söylediklerimizi tekrarlıyorsun...Alet çantanla oyuncaklarını-sandalyeni tamir ediyor, puzzle ayını giydirip ona kıyafet seçmeyi seviyorsun...Seninle öyle doluki zaman, öyle keyifliki günler nasıl geçiyor anlamıyorum be bitanem....